Bir insan ilişkisi modeli olarak ruh emicilik

İnsanlar arası ilişkilerin dinamiklerinin farklı olduğundan geçen hafta söz etmiştik. Bunun daha özel biçimlerinden birini, herkesin kendini koruması adına bu yazıda anlatacağız, buna genel olarak “ruh emiciler” adını verebiliriz.

Görsel https://www.rebelcircus.com/blog/spot-soul-sucker/4/ adresinden alınmıştır.


Görsel https://www.rebelcircus.com/blog/spot-soul-sucker/4/ adresinden alınmıştır.

Bir grup insan kendini geliştirebilmek için okur ve kültürel donanımını artırır. Kültürel donanımı artmış olan insan var olabilmek için yine de başkasına gereksinim duyar, ama bu gereksinim almaktan değil, vermekten kaynaklanır. Bir küpü sürekli doldurduğunuzu düşünün, taşmaması için zaman zaman başka bir kaba aktarılması gerekecektir. Doğru olan yaklaşım budur, zira birinin kendini çok geliştirmesi, ileri götürmesi, başkasına fayda sağlamıyorsa kendine de fayda sağlamaz, bilakis sosyal izolasyonla sonuçlanır.

Bununla birlikte bir grup insan vardır ki, bunlar kendilerini geliştirmek yerine başkasının enerjisini emerek yaşam olanağı bulur.  Ne var ki ruh emici tanımlaması genel başlıktır, hafiften ağıra doğru değişik biçimlerde tezahür eder.

Ruh emiciliğin farklı biçimleri

Neşe yiyiciler, sizdeki kendiliğinden neşeyi bilinçli ya da bilinçsiz emerek kendilerini var ederler. Sabahın neşeli bir ‘günaydın’ı, “aydın olacak ne var ki, zaten sıradan bir gün” gibi yanıtla karşılık bulursa ister istemez neşeniz geri çekilecektir. Aslında neşe bulaşıcıdır, gülmek bulaşıcıdır, ama hüzün de bulaşıcıdır. Sizdeki neşe karşınızdakinin hüzün girdabından kurtulamazsa güne silinerek başlayacağınız açıktır.

Artı-eksi-sıfırcılar ise farklı bir aşamadır. Burada kendiliğinden neşenin ötesinde sizden kaynaklanan olumlamalar ya da övgüler vardır. Ancak karşı tarafın negatif bakışı bu olumlamaları ortadan kaldırır. Doğrudan örneğini vereyim, bir sabah bir arkadaşımıza “bu gün ne kadar şıksın” dedim, aldığım yanıt “sana ne” oldu. Birinin kendini daha iyi hissetmesi için yapılan olumlama en azından teşekkürle karşılanmıyorsa orada bir sorun var demektir. Ama bu aşamada sessiz kalmanız da yetmeyebilir, nitekim bir sonraki gün bir şey söylememiş olmak da bu kez “neden bir şey söylemiyorsun” ile karşılık bulur.

Ruh emiciliğin bir sonraki aşaması ise bilinçli ya da bilinçsiz olumsuzlamaya muhatap olmaktır. Burada aslından kötü niyet yoktur, ama kişi içinden gelen dürtüye hakim olamaz. On yıldır görmediğiniz birinin size düşen işini ilk gününde halletmek için elinizden geleni yaparsınız, ama “son görüştüğümüze göre kilo almışsın ve yorgun görünüyorsun” sözleriyle karşılaşabilirsiniz. On yıllık ara birinin kilo alması ya da yorgunluk derecesinin değerlendirilmesi için ne kadar anlamsızsa, sizin de sorunu halletmek için gösterdiğiniz özveri o kadar hayal kırıklığıyla sonlanır.

Dert anlatıcılar

Ruh emiciliğin bir sonraki aşamasında ise artık sizden kaynaklanan bir şey yoktur, dert anlatıcılar vardır. Karşınıza gelenler sizin dert dinleyici özelliğinizden güç alarak dertlerini anlatır ve giderler. Bu aslından dolu bir çöp kamyonunun kapınızın önüne boşaltılmasına benzer. Tamam bu yaklaşım genellikle çok büyük soruna neden olmaz, sadece zaman kaybıyla sonuçlanır, hatta birinin hüznünü emdiğiniz için kendinizi olumlanmış da hissedebilirsiniz.

Devam edeceğiz…

4 cevaplar
  1. Melike Zümra
    Melike Zümra says:

    Merhaba.Ben henüz 12-13 yaşlarındayım.Sizi çok ama çok seviyorum.Kitabınızı da okuyorum.Bu hayattaki idolüm sizsiniz.Ben büyüyünce araştırmacı doktor ve beyin cerrahı olmak istiyorum.Kitapta sizi bir kez daha tanıdım.Bu imkânı bize sağladığınız için çok teşekkür ederim.Cevap verirseniz çok sevinirim.

    Yanıtla
  2. Şahane Funda
    Şahane Funda says:

    Hocam günaydın.
    Ne güzel ozetlemissiniz.
    Hepsinden var etrafımızda bol bol.
    Lakin emiciler herzaman çok, vericiler her zaman az. en iyi ihtimal 2/1.
    Belki birlik kisim süt vermeyi erken kesip kendini kurutmasa iyi olacak ta…. o da pek mümkün olmuyor işte.
    Yani elma, elma
    Armut , armut olarak gelip gidiyor işte. Birbirlerine donusturdugumuzde de ortaya tadı belli olmayan birşey cikiyor
    …yazının devamını sabırsızlıkla bekliyorum hocam.
    Siz böyle var olun , sağlıklı ve mutlu olun daima. O tatli nezaketinizle, hic gormediginiz ne cok cana dokynuuorsunuz. uzaklarda isiginizla büyüyenler var.siz yine dolun ve yine taşın.
    Sevgi ve saygılarimla

    Yanıtla
  3. Cem
    Cem says:

    Başkalarının derdini dinlediğimde, hele ki bir de ağır dertleri varsa psikolojik olarak bir çöküntü yaşıyorum.. Özellikle de elimden dinlemekten başka bir şey gelmiyorsa.. Belli bir süre sonra artık o kişiyi görmek istemiyorum.. Bunun sebebini de şöyle yorumluyorum.. “Herkes ancak kendi kaldırabileceği kadar yük taşır.. Bana da (eğer yardım edemiyorsam) başkalarının derdi ekstra bir ağırlık geldiği için mutsuz oluyorum.

    Yanıtla

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Melike Zümra için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir