Eğitimin yeni baş belası: Veli zulmü

Bilenler bilir, ama bilmeyenle için tekrarlayalım, bizim ana gayemiz genç düşüncenin ve gençliğin önünün açılmasıdır. Sanılanın aksine söylediğimiz temel konular dışında bir beslenme endişemiz ya da hassasiyetimiz yoktur. Ama mevcut “ucuz” sistem ister istemez insan emeğini de ucuzlatacağından, ileride gençlerin işsizlik sorunu yaşama olasılıkları yüksektir. Ama Universe 25 deneyinin gösterdiği üzere (önceki yazılarda burada paylaşılmıştır), işsizlik beraberinde sosyal yapının bozulmasını körükler. İşsiz gençler toplumda konum (statü) elde edemediklerinde, genç olmanın verdiği dinamik ister istemez başka heveslerle sonuçlanır, gruplaşmalar ve şiddete de dönüşebilir. Hatta bu sorunu yaşayan refah düzeyi yüksek ülkelerin, “kabullenilmiş çaresizlik” sonucu, “kontrollü uyuşturucuya” göz yumduklarını ileri sürmek bile mantıksız görünmemektedir.

    Resim https://bigumigu.com/haber/hepimizin-mahmut-hocasi-munir-ozkulu-kaybettik/ adresinden alınmıştır.

İşsizlik olasılığını dikkate alan veliler çocuklarına en iyi eğitimi vermek için özel çaba gösterirler. Ne var ki müfredattaki içerik boşaltıldığında ve öğretmenler de (aynen üniversitelerde yaşandığı üzere) transfer edildiğinde özel okulların önü açılmış olur. Veliler daha iyi eğitim alınması için zorlanarak da olsa para ödemekten kaçınmaz. Mevcut koşullarda bir özel okulun yıllık maliyeti (sosyal giderler hariç) otuz bin liranın altında değildir. Bu rakam ortalama bir ailenin bütçesini zora sokar, ama beri yandan başka bir açmazı da beraberinde getirir: “Veli para ödediğini düşündüğü için çocuğun başarısız olmasına ya da okul koşullarında öğrenciliğin getirisi olası bir zor durumda kalmasına tahammül edemez”. Sonuçta “para vermektedir”, dolayısıyla bir anlamda “patron” konumundadır. Çocuk hem en iyi eğitimi alacak hem de hiç sıkıntı çekmeyecektir.
Veli öğretmene patronluk taslayamaz
Eğitimde velinin öğretmene patronluk taslamasından daha ağır bir hata yoktur. Tamam, daha iyi öğretmen ve eğitim için bedel ödenmektedir. Ama para ödendiği için “yavrusunun incinmesine dayanamayan veli modeli” öğretmeni ve yönetimi eğitim seviyesini aşağı çekmeye zorlar (Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hoca öncesi dönemi bunu anlatır). İşin içine sınav katsayısı gibi konular girdiğinde, çıta ister istemez daha da aşağı çekilir. Bu aynen sağlıktaki “müşteri memnuniyeti” gibi bir durumdur. Disiplin ortadan kalkar, her zaman gülümseyen, öğrenciyi ve dolayısıyla veliyi her koşulda pohpohlayan düzen kendiliğinden oluşur. Öğrenci bir sınav ya da dersten başarısız olmuşsa sorumlusu doğrudan öğretmen olarak kabul edilir. Dolayısıyla artık herkes takdir almaktadır, takdir getirmenin bir esprisi kalmaz.
Tek model ve tek ilke
Eğitimde aslında tek bir model ve tek bir ilke vardır. Model “bilgili-ilgili” öğretmen, öğrenciler ve tahta ile oluşur; eğitimi kolaylaştıracağı varsayılan akıllı tahta, tablet vb. kavramlar ancak süslemedir. İlke de tektir, “karşılıklı güven”. Veli elbette gözlemleme gücünü sürdürür, ama en küçük bir sürtüşmede öğretmene patronluk taslaması bu ilkeyi derinden zedeler. Zira öğretmen ona verilen ham materyali biçimlendirmekle sorumlu bir eğitimcidir. Elinize bir tuval, fırça ve rengarenk boyalar verelim, ama tuvale yaptığınız her dokunuşta “o öyle olmaz” diyelim, bundan özgün bir resim çıkması olasılığı var mıdır? Eğitim yetişmekte olan genç bireyin sadece bilgilerle donatılması değil, davranışlarla da biçimlendirilmesidir. Bunun nasıl gittiği ise “veli görüşme gününde” açık biçimde ifade edilir.
Bu yazıyı neden yazmak ihtiyacını duyduk, zira gittiğimiz her özel ya da köklü okulda öğretmenlerin ortak şikayeti, velilerin çocukları konusundaki aşırı korumacı tavırları. Oysa öğretmenler çocukların yetiştirilmesi için varlar, bedel de bu tavrın içerikli ve samimi olması için ödeniyor. Çocuk sıkıntıya girmesin diye hiç ödev vermeyen, üzülmesin diye bol bol not saçan öğretmenin eseri, gördüğü en hafif esintide savrulup dağılan çaresiz yapbozlar olacaktır.
Devam edeceğiz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir