Seçimlerimize dair bir film analizi: “Okyanus Sekizlisi” (Ocean’s 8 )

Başkahramanımız (1) beş yılı aşkın bir süredir içeride yatmaktadır. Çalmış, durum anlaşılmış, ama ortağı gammazladığından içeri o girmiştir. Gün gelip serbest bırakıldığında planı hazırdır. Dünyanın en büyük elmas şirketinin (Cartier ) kasasında duran 150 milyon dolarlık gerdanlığı çalacaktır. Plan hem karmaşık, hem de basittir: “New York Metropolitan Sanat Müzesi yararına, her yıl olduğu gibi bir moda gecesi tertip edilecektir, gecenin sunucu starı (8) bellidir. Mücevher, ancak o star bu büyük organizasyon için isterse kasadan çıkarılabilir. Çalma işlemi yemekte herkesin gözü önünde gerçekleşmek zorundadır. Plan işleme konur.
Başkahraman eski çalışma arkadaşlarından birini (2) bularak işe başlar. Mücevher gecenin salak sanılan parlak starına bir modacı tarafından talep ettirilebilir. Bulunur. Modası geçmiş modacı zaten batıktır (3), teklifi geri çevirmez. Ama başkaları da gereklidir. Bilişimden çok iyi anlayan biri müzenin kameralarını kontrol edecek (4), eli maharetli bir diğeri gerdanlığı starın boynundan çıkaracak (5), babadan kuyumcu üstüne düşeni yapacak (6), iletişimden sorumlu biri de yemek organizasyonuna sızıp alanı yönetecektir (7).
Senaryo şu şekilde akar:
I. Üç kiloluk elmas gerdanlık, elli yıldır durduğu şirket kasasından çıkarılıp yıldızın boynuna takılır, şirketin iki güvenlik görevlisi yıldızı yakın takibe alır.
II. Gala yemeğinin ortasında gecenin yıldızı bir vesile lavaboya koşar.
III. Çıktığında boynu boştur, güvenlik çıngar çıkarır, salonu boşaltıp aramaya başlar.
IV. Gerdanlık bir anda bulunuverir (filmi izleyin…).
Mücevher şirketi kısa bir kaybolma anı dışında her şeyin yolunda olduğunu düşünmektedir, teslim aldığında durumu fark eder…
Fakat parlak sunucu star, güzel olmakla birlikte aslında aptal değildir. Ekibin zafer kutlamasını basar, arıza çıkarmaz, diğer yedisine katılır. Artık yedi değil, sekiz işbirlikçi vardır (Okyanus Sekizlisi böylece oluşur).
Şirketin sigorta müfettişi başkahramanı önceden de tanıdığından durumu anlar (filmi izleyin…)
Seyretmek isteyenler için tadı kaçmasın, anlattıklarım bir hırsızlık filmi için zaten standart, keyif verici detayları siz seyredin.

Gelelim bu film seçiminden çıkarımlara:
a. İntikam ve çalma tutkusu hapis ortamında bile yeni coşkulara dönüşebilir.
b. İnsanlar her şeyi görseler bile inanmak istedikleri biçimde algılarlar.
c. Gerçek ortaya çıktığında, çalınan şirket malıysa, paylaşmayı bilirsen sorun çıkmaz.
d. Kurgu bazen çok saçma olsa bile, Hollywood sürükleyici kılar.
e. O filme gitmeyi de ücretini verip biz seçeriz. Senaryoya müdahale edemeyiz, ama izlemek keyifli, şaşırtıcı ve ufuk açıcı olabilir.

Meraklısına açıklamalar:

Ocean’s dizisi 11 olarak başlamış, 12 ve 13 olarak devam etmiştir.
Cartier, Louis Cartier tarafından 1914’te kurulan, ama Jeanne Toussaint tarafından ruhuna kavuşturulduğu kabul edilen Fransız elmas / pırlanta, moda tasarım ve ticaret şirketi.
New York Metropolitan Museum of Art dünyanın önde gelen ve çok iyi korunan sanat müzelerinden biri.

Filmin künyesi:
Yönetmen: Gary Ross
Yapımcı: Steven Soderbergh, Susan Ekins
Senaryo: Gary Ross
Yapım yılı ve gösterim tarihi: 2018, 8 Haziran
Prodüksiyon şirketi: Warner Bros
Oyuncular (yazı içindeki karşılıklarıyla)
(1) Başkahraman: Sandra Bullock
(2) Eski çalışma arkadaşı: Cate Blanchett
(3) Modası geçmiş modacı: Helena Bonham Carter
(4) Becerikli “hacker”: Rihanna
(5) Eli hafif yankesici: Awkwafina
(6) Babadan mücevherci: Mindy Kaling
(7) Organizasyon elemanı: Sarah Paulson
(8) Gecenin sunucu starı: Anne Hathaway

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir