Toplumdaki gruplaşma dinamiği nasıl belirlenir?

Yapılanma özelliği gösteren toplumlar ya da topluluklar öyle ya da böyle belli kurallara tabidir. Bu kurallar kanunla düzenlenebileceği gibi geleneklerle çerçevesinde de belirlenebilir. Kanunun ne olduğu açıktır, ama gelenekler yazılı değildir; öncekilerden yaşayarak öğrenilen ve sonrakilere uygulanarak aktarılan davranış biçimleridir. Toplulukta işleyiş belli olduğunda ister istemez bir hiyerarşik düzen doğar. Bu düzen usta-çırak ilişkisi gibidir, ama beri yandan başka yapılanmaları ortaya çıkarır. Mesela aynı seviyede olanların birbirini kısmen ya da bütünüyle korur, kollar. Aslında üyelerini koruyan bir kasttan söz edilmektedir. Duruma göre açıklar kapatılır, haksız yere ezilmeler önlenir, toplu tavır bile konabilir. Kastın kendi içinde oluşturduğu sistem amaca yönelik manipülasyonları, yönlendirmeleri de uygulayabilir hale geldiğinde artık “mafya benzeri” bir yapılanmadır, ama henüz mafya değildir.

Resim http://koreabizwire.com/rags-to-riches-now-an-urban-legend/49222 adresinden alınmıştır.

Gruplaşmalar kesişim kümeleriyle eritilir

Mafya yapılanması da bir yerde ihtiyaçtan doğar. Biz mafyayı her ne kadar silahlı örgütlenme olarak algılasak da, insanlar davranış modellerini büyük bir beceriyle benzer amaçla kullanabilir. Örneğin okulda sınıf içi gruplaşmalar kendiliğinden ortaya çıkar. Bir gruplaşma ortaya çıktığında, yani kafa dengi olanlar bir araya toplanıp işbirliğine gittiğinde, diğerleri de gruplaşmaya sürüklenir. Grup kendine aidiyet hissettiklerinin çıkarlarını koruyacağı gibi, bazen de diğerleri üzerine baskı oluşturma eğilimine kapılır. Bu çekirdek yapı bütün örgütlü faaliyetlerin ayrılmaz parçasıdır. Aidiyet hissi ortadan kalktığında dinamik çözülür, grup dağılır. Kalıcı örgütlülüğün sınırı ise genellikle kanunun sınırında sonlanır, bir adım daha ileriye geçildiğinde kapalılık zorunludur, gizlilik söz konusudur.

Bu birliktelikler günlük yaşamda da karşılık bulur. Büyük bir apartmanda herkes birbiriyle iyi geçinmez, daha yakın ya da uzak ilişkiler kurulur. Günlere herkes çağrılmaz, çağrılsalar bile gruplaşmanın baskısını yaşarlar. İşyerindeki bütün çalışanlar birbirleriyle aynı dostluk seviyesini tutturmaz; akrabalık ilişkisinden, hemşerilik ilişkisine kadar birden fazla dinamik işin içine girer. Bu durumda gruplaşmaların kesişim kümeleri birlikteliğin korunmasını olanaklı kılar. Örneğin çocuklular çocuksuzlar, evliler bekarlar, eskiler yeniler, falanca ya da filanca takımı tutanlar kesişim kümelerini meydana getirir.

Mafyanın ortaya çıkma dinamiği

Mafyalaşma ise bunların ötesindedir. Mafya bir çıkar grubunu oluşturur, yani amaca yönelik çalışır. Bu amaç doğrudan maddi getiri olabileceği gibi, konum, şan, nam gibi dolaylı kazanımlar sunabilir. Örneğin mahallenin baskın kapıcısı, bir satıcının araç park etme yerini belirlerse daha üstün bir pozisyon sağlar, maddi getiri de elde edebilir.  Ama iş daha organize hale gelirse artık “park mafyası” söz konusudur. Park mafyası vatandaşın aracını korur, karşılığını park ücreti olarak nakit alır. Düzenli hale gelmesi trafik ya da belediye ile işbirliğinin oluşmasına bağlıdır. Hizmet bir adım daha ileri taşınırsa artık vale hizmetinden bahsedilir. Mafya nihayetinde hep bir hizmet kuruluşu olarak yola çıkar, aslında kanuni hale gelmesi beklenmez, zira hizmet alanı kanun dışılığın (park edilemeyecek yere araç bırakılmasının) çözülmesidir.

Esas sorun mafyanın bu kanun dışı özelliğinin kanun koyucunun bilgisi ve örtülü onamıyla kabullenilmesidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir