Olağan Şüpheliler (The Usual Suspects) aslında sinema tarihinin “yeni kara mizah” (neo-noir) akımının en iyi filmlerinden biridir. Günlük yaşamda ise, herhangi bir olay gerçekleştiğinde bunun faili olabilecek olası şüphelileri ifade eder. Kamuoyuna “olayın takibindeyiz” mesajını verebilmek için en önce bunlar toplanıp nezarethaneye atılır. Bu aslında toplumsal huzursuzluğun (kamuoyu vicdanı denir) yatıştırılmasının da ilk (ve genellikle tek) adımıdır, “kapsamlı soruşturma başlatıldı” ya da “jetlerimiz bomba yağdırdı” açıklamaları sık telaffuz edilen biçimlerinden sadece ikisidir.
Ne var ki olağan şüphelilerin anlattığı aslında bundan çok daha ötesidir, çünkü kavram endüstrilerin gelişiminin de merkezi düşüncesini oluşturur. Şöyle açıklamaya çalışalım, bir işe ya da tüketime yönelik yeni ürün çıkarılmıştır, ama aslında böyle bir ürüne gereksinim yoktur. Bu durumda yeni ürünün benimsetilmesi için olağan şüpheliler yaratılmak zorundadır; var olan ama sorun yaratmayan eski (geleneksel) malzeme ve yöntem, bir şekilde şüphe altına sokulmalı ya da yeni yöntem aslında önemli olmayan bir özelliği bahane edilerek benimsetilmelidir. İşin ilginç ve hoş yanı, ortalama bir toplumda sadece modernite adına yeni ürünü benimseyecek ve savunacak sıradan tüketiciler de zaten bulunmaktadır.
O halde iyi bir olağan şüpheli;
- “Gelenek ya da kabul görmüş tercih” gibi “marka unsuru içermeyen” bir alanda ya da konuda tezahür etmelidir.
- Herkes tarafından bilinmeli, ama çıplak gözle görülememeli ya da diğer duyularla hissedilememelidir.
- Mevcut dingin durum (denge hali, işlerin tıkırında olması, statü vb.) için sözüm ona bir tehdit oluşturmalı, ama bu tehdit karşı-tez olarak sunulan yeni seçenekle ortadan kalkmalıdır (çamaşır suyunun mikrobu yok etmesi, ambalajın gıdanın hijyenik olmasının garantiye alması gibi).
Margarinden kansere geniş bir alan
Birkaç örnekle açıklamaya çalışalım:
Margarin bitkisel sıvı yağların suya doyurulmasıyla üretilen katı formdur, ama esas üstünlüğü raf ömrünün çok uzun olması (dağıtım maliyetini azaltır) ve ambalaj gerektirmemesidir, erime sıcaklığı vücut sıcaklığının bile üstünde olduğundan form verilip yağlı kağıda sarılarak satılabilir. Suyla doyurulmuş olduğundan “yağ niyetine” birim fiyatı da düşük olacaktır. Margarinin benimsetilmesindeki olağan şüpheli “hayvansal yağların kan kolesterol düzeyini artırabileceği” dayatması olmuştur, zira kolesterol hayvan hücresine ait bir bileşendir.
Asgari temizlik (sanitasyon) koşulları sağlandığında (su ve sabunla temizlik) enfeksiyon hastalıkları sorun olmaktan çoktan çıkmıştır. Oysa envai çeşit kimyasal temizlik malzemesi üretilmektedir ve bunların da pazarlanması gerekmektedir. Bu durumda gözle görünmeyen mikroorganizmaların var olabileceği ve tehlikeli enfeksiyonlara neden olabileceği düşüncesi olağan şüphelileri oluşturur. Bunlar özellikle tuvalette yaşamakta ve bizi hasta etmeye çalışmaktadır (çizgi reklam yüzleri tiksindirici, ama çok sevimlidir), dolayısıyla yoğunlaştırılmış çamaşır suyunun tuvalete dökülmesi kalıcı hijyen sağlayacaktır (üstelik margarin ve deterjan aynı üretim zincirinin iki akraba ürünüdür).
Çamaşır makinesi keşfedilmiş ve çamaşır işi de çok kolaylaşmıştır. Ancak suda gözle görülmeyen ve hissedilemeyen kireç vardır, rezistanslarda kireçlenmeye neden olarak tamburun dönüşünü bozabileceği gibi, çamaşır makinesinin temizleme gücünü de azaltabilir (bunun elbette kurumuş yağları çıkartan veya su damlası izini engelleyen bulaşık makinesi versiyonları da vardır, muhteşem reklamlardır). İşte bu durum özellikle “tülleri her dem kar beyazı ve evi tiril tiril kadınlar” için kabul edilemez bir risktir, sudaki kireç olağan şüphelidir. Gelişen mekanizasyon sayesinde onlarca programlı makineler neredeyse 500 TL’ye satılıyor olsa da, makine artık çamaşır işini kolaylaştırmak için değil, kireç çözücünün sürümü için gereklidir. Nitekim beyaz eşya üreticileri hangi kireç çözücünün kullanılması gerektiğini de tavsiye olarak bildirirler.
Kanser herkesçe bilindiği üzere artmaktadır, ama gıdalardaki kimyasalların sorgulanmaması için bu artışı açıklayacak “no-name” (markasız) olağan şüphelilere gereksinim vardır. Sigara bu role mükemmel oturmuştur (hiçbir tıbbi bilimsel araştırma sigaraları markalarına göre tasnif etmez); ama kimsenin değiştiremeyeceği genetik potansiyel, bireysel olarak üstesinden gelemediği kilo fazlası ve kolay kolay vazgeçemeyeceği alkollü içecekler de olağan şüpheliler arasında tanımlanır. Böylelikle endüstrinin uzun raf ömrünü neye binaen becerdiği, civcivin nasıl 40 günde 2 kilogram ağırlığa geldiği vb. da sorgulanmayacaktır.
Olağan şüpheliler sosyolojinin en bakir alanıdır
Yukarıda saydıklarımız günlük hayatımıza girmiş olağan şüphelilerin yüzlercesinden sadece birkaçıdır. Ama tanımadığımız kimselerin tehlike arz edebilecekleri, kültürel hakları tanınmış azınlıkların bölücü unsur oluşturacağı, Bizans kültürünün tanıtılmasının Roma’yı dirilteceği, Müslümanların potansiyel terörist olduğu, başörtüsü / türban takmanın hilafeti geri getireceği gibi sosyolojik karşılıkları da bulunmaktadır; dolayısıyla olağan şüpheliler aslında mevcut durumun sürdürülmesinin ayrılmaz parçasıdır. Onu kötülemeyi ya da yaftalamayı üstelenecek “tarafsız” (!) bilim camiasının ya da sözüm ona entelektüellerin bulunması ise en kolayıdır. Bunu ücret (bağış) karşılığı yapacaklar (tavsiye eden dernekler vb.) çıkacağı gibi, sistemi modernite adına ve statü beklentisiyle gönüllü savunacaklar da (“wannabe” olarak adlandırılır, daha sonra irdelenecektir) hazır bulunmaktadır.