Vücudun ve yaşamın menteşe bölgeleri

Geçen haftalardan devam eden “batın içi organların nasıl adlandırdıkları” bilmecesi görüldüğü kadarıyla ancak mitolojiyle birleştirilirse bir yere varabilir. Önceki yazıda batının “kapalı, gizli” anlamına” gelmesinin “tanrısal alan” olarak kabullenmesinden kaynaklandığını vurgulamıştık. Ne var ki etimoloji yine de bir takım cilveler sunar, hatta cilveler nereden geldiği bilinmeyen örtüşmelere dönüşür. Öncelikle Eski Mısır’da mumyalama eyleminde akciğerler, karaciğer mide ve bağırsakların çıkarılıp kurutularak (kalbin ruhun merkezi olarak bedende bırakılır) “canopic” adı verilen porselen kavanozlara konulduğunu da yeniden hatırlayalım.

Resim: Janus ve Cardea

Kavanozların her biri özel tanrılar tarafından korunur ve özel yönlere yerleştirilir; ne var ki biraz daha fazla okuyunca karnın bütününü koruyan bir tanrı da ortaya çıkar, ona Carna adı verilir. Etimolojik cilve buradadır, yani Türkçe’de karın olarak adlandırılan bölge nasıl oluyorsa adını Carna’dan alır görünmektedir. Nitekim Türkçeye ait hiçbir etimoloji sözlüğü bu benzerliği görmez, karın kelimesi sadece anlam olarak açıklanır. Oysa yukarıdaki açıklama çok fazla örtüşmektedir, karın kelimesi Carna’dan gelir görünmektedir, nasıl geçtiği ise bilinemeyecekler sınıfına girer.

Karın içi organların koruyucu tanrısı Carna

Ne var ki cilve Türkçede kalmaz, “carnivor”, yani et yiyen kelimesi de anlam değişikliğine uğrar; carnivor iç organ yiyici anlamına dönüşür. Latince et anlamına gelen “caro” kelimesiyle carna kelimesi ne kadar benzeşse de, organlara atanan tanrılar kavramın içeriğini değiştirir. Carna, fiziksel bedene güç veren koruyucu bir Roma tanrıçasıdır; (anlatım çelişki doğursa da) “adı Latince caro, “et” kelimesiyle ilişkilidir ve başta akciğer, karaciğer ve kalp olmak üzere hayati organları korur ve sağlıklı tutar” (açıklama böyle). Onun 1 Haziran’da kutlanan festivalinde pastırma, fasulye ve kavuzlu buğdayla hazırlanan bir çorba servis etmek gelenekseldir. Yemeğin bu anlatılan formunda et kullanılsa da, diğer bileşenler bizde etli buğday çorbası ya da diğer adıyla keşkek adlı yemeği anımsatır. Fakat Carna adı biraz kurcaladığınızda, Şair Ovid tarafından karıştırıldığı iddia edilen Tanrıça Cardea’ya götürür.

Menteşe tanrıçası Cardea

Cardea, evin ailesini ve çocuklarını koruyan ve kötü ruhların eşiği geçmesini engelleyen kapı menteşesinin Roma tanrıçasıdır. Adı, “menteşe” anlamına gelirken, aynı zamanda dünyanın etrafında döndüğü kutup veya eksenin daha geniş sembolizmini de kapsayan Latince “cardo” kelimesine dayanır. Bu nedenle o merkezin ve bu merkezden yayılan değişimin de tanrıçasıdır. Cardo kelimesi Romalılar tarafından üzerinde yeni bir şehrin kurulduğu kuzey-güney eksenini belirtmek için de kullanılmıştır (doğu-batı çizgisi decumanus’tur) ve bundan temel veya esas anlamına gelen kardinal yönler kelimesi ortaya çıkar.

Cardea’nın aynı zamanda kapı aralıklarını da koruyan ve hem geçmişi hem de geleceği gören iki yüzü olduğu tasvir edilen, antik başlangıçlar ve sonlar tanrısı Janus ile yakın bağları vardır (yılın ilk ayı olan Ocak, January adını ondan alır). Janus Cardea’ya olan sevgisinden ötürü ona amblem olarak kapı menteşesini ve kötü ruhların kapılardan geçmesini engelleme gücünü verir.

Bu mitolojik anlatım, insan vücudundaki kalp ve midenin giriş kısmının “cardia” olarak adlandırılmasıyla bambaşka bir anlama bürünür. Bu bölge bir kere göğüs boşluğu ve batın arasını diyaframla ayırır (birinci menteşe), yemek borusunu mideye bağlar (ikinci menteşe) ve kalbin ana kavşaktaki konumunu açıklar (üçüncü menteşe, ruhun bedene bağlanması).

Cardea’nın geçiş bölgesi tanrıçası olması böylelikle hem batıni (içrek) anlamına, hem de anatomik terminolojiye oturur.

Kaynaklar:

https://www.thaliatook.com/OGOD/carna.php#:~:text=Carna%2C%20Roman%20Goddess%20of%20Health,presides%20over%20the%20internal%20organs&text=Carna%20is%20a%20protective%20Roman,the%20lungs%2C%20liver%20and%20heart.

https://www.thaliatook.com/OGOD/cardea.php

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir