İletişim olanaklarının artmasının yarattığı kavşak etkisinden geçen hafta bahsettik, telefonların bilgisayara dönüşmesiyle birlikte sağlanan avantajlar gibi bambaşka örnekler verilebilir. Yazının sonundaki etilen örneğini bu amaçla verdik, etilen bitkinin olgunlaşmasını sağlayan gaz biçiminde bir hormondur. Bu hormonun keşfi aslında çok eskidir, ancak günümüzde üretilen en önemli petrol çıktılarından biri halini alması yenidir. Bitkide metininin adı verilen kükürtlü amino asitten kaynaklanan bu hormon bitki gerçekten olgunlaştığında olgun rengine dönmesini sağlar.
Döngü şu şekilde işler; çok büyümüş olan şehirlerde artık tarımsal üretim çevreden sağlanamadığından, üretimin kolay olduğu yerlerden (Türkiye için mesela Antalya) getirilmesi daha mantıklı hale gelir. Ancak uzak yer nakliye demektir, nakliye ise ürün gerçekten olgun toplanmışsa hasadın bir kısmının (mesela domates) yolda fire vermesine neden olur. Fire vermenin engellenmesinin en kolay yolu ürünün ham toplanması, marketlere iletilmesi, ama olgun olduğuna inandırılması etilen gazına maruz bırakılarak renginin döndürülmesidir.
Molekülün muhteşem çıktıları
Oysa ham domatesin besleme yetisi çok zayıftır, özellikle likopen söz konusu olduğunda pek bulunmaz. Üretim özellikle seralarda yapıldığından, güneş etkisi kısıtlıdır, sera domatesi ürün olgun da olsa likopen açısından eksiktir; ham olduğundan tadının da domatesle bir alakası kalmaz. Nitekim son yıllarda, yediğimiz muhteşem deniz ürünlerine karşılık herkesin ilgisini çeken söğüş domates Büyük Ada’da yetiştirilmiştir, yani domatesi kendi haline bırakırsanız yine olur. Ancak kavşağa girildiğinden esas olan karın doyurmaktır, domates seralar sayesinde mevsimlik olmaktan çıkarken gerçek domates tadının nasıl olduğunu bilen de kalmamıştır
Lakin etilenin öyküsü de burada kalmaz, üzerine eklemeler yapılarak böcek ilacına dönüştürülebileceği gibi, olgunlaşmayı durduran maddeler de geliştirilir. Etilen artık bir olgunlaşma hormonu değil, bilakis mumyalama ürünüdür. Bir türlü çürümeden büzüşerek küçülen meyveler bundan payını alır. Kavşak etkisinin sıra dışı bir buluşu olarak etilen molekülleri birleştirilerek polietilen de elde edilir, buna da kısaca PET adını veriyoruz. Bu ambalaj biçiminin sağladığı en büyük avantaj cam şişelerdeki “dara” ağırlığının nerdeyse hiç olmamasıdır, PET su şişelerinden, market kaplarına dek biçimlendirilmeye açıktır. Şimdilik içeriğindeki moleküllerin gıdayla etkileşmediği varsayılır, muhtemelen doğrudur, ama hiçbir şeyle etkileşmeyen yapay bir molekülden yapılmış malzemenin de doğada çözünürlüğü olmayacaktır.
Eski tanılar ne kadar geçerli?
Kavşak etkisi bu aşamada bir başka çözüm üretir, polietilen işlemden geçirilerek iplik haline getirilir (Çin işidir), diğer iplik biçimleriyle karıştırılır. Günümüzde “dertsiz” olarak adlandırılan masa örtülerinden çok kolay yıkanan gömleklere de kullanım alanı bulur. Böylelikle bir kavşak noktasına girildiğinde, aynen telefonların bilgisayarlara dönüşmesi gibi, petrol yakıt dışında da uygulama alanı olan bir ekonomi yaratır.
Bütün bu kavşak noktalarının ister istemez bir diğer sonucu olacaktır, tıp da bunu göz ardı eder. Madem üretim yöntemleri tamamen değişmiştir, o halde bedenler de değişecektir. Bedenlerin değişmesi ömrü uzatır, belki de etilen formları bizi de mumyalamaktadır. Her şey değişmiş, lakin tıp değişmemiştir. Ana değişiklik otuz yıl gibi kısa bir süreçte gerçekleştiğinde tıp buna adapte olabilmekte zorlanacaktır; yeni beden ve ürettiği hastalıklar yeni, ama tıp eski kalmıştır. Bugün “altı aylık ömrü kalmış” denilen durumlar, kavşağa giriş çok hızlı olduğundan tıbbın yoldan çıkmasıyla sonuçlanacaktır.
ÖNEMLİ NOT: Sosyal medyada dolaşan prostat, altına kaçırma, şeker ve her ne ise ürün pazarlayan bu videolar yapay zeka ile üretilen sahtekarlıklardır. Bu tür dolandırıcılıklar günümüz dünyasında giderek artacaktır. Lütfen dikkatli olun.