Toplumda iş örgütleme becerisinin giderek azaldığına dair bir önermede bulunsak sanırız pek yanlış olmaz. İş örgütlemek ya da daha basit gibi görünün bir etkinliğin gerçekleştirilmesini sağlamak tahmin edilenden zor bir uğraşıdır. Toplumun ortalama refahı arttıkça ya da günlük yaşama dair bir şey hizmet olarak sunulmaya başladıkça bireyler “iş üstlenilmesi” tavrından giderek vazgeçmeye başlar. Örneğin bir toplantı düzenlenecektir, bunun organize edilmesi, yani konuşmacıların bulunması ve transferi bir iştir. Zor gibi görünen bu başlangıç aslında bireysel bağlantılar sayesinde nispeten kolay aşılır. Oysa bu sadece başlangıçtır, toplantı yerinin bulunması, gerekli izinlerin alınması, teknik altyapının hazırlanması ayrı aşamalar olarak takip eder. Oysa bir organizasyonun en zor kısmı duyurulması ve katılımın sağlanmasıdır.
İletişim olanakları artar, ama hedef kitle de duyarsızlaşır
Günümüzde sosyal medya ağları ne kadar gelişse de duyurunun dikkate alınır biçimde iletilmesi o kadar zorlaşır. İşin püf noktası olarak iyi bir duyuru grafiği hazırlamak yeterli olmaz. İyi grafik teknik olanakların artmasıyla birkaç saatte becerilir. İnsanların hareketli grafik düzenlemelere daha çok baktıkları kesindir, ancak toplu mesajlar, e-postalar ya da WhatsApp gibi çok hızlı erişimler sıklıkla okunmaz, çünkü davetin gönderildiği kişiler davetiyenin adlarına olması konusunda artık daha çok hassastır. Bir otomatik program kullanılması bu aşamayı da atlatır lakin uygulasanız bile çok fazla dikkate alınmaz. Bu nedenle genellikle bir değil, erken bir ilk duyurunun sonrasında zaman yaklaşırken ikinci bir duyuru hazırlanır, gelin görün ki bu da yetmez, insanlar LCV (lütfen cevap veriniz) numaralarına geri bildirimde bulunmaz. Bir sonraki aşama katılacak olanların ya da katılması özellikle arzu edilenlerin doğrudan telefonla aranmasıdır.
İyi bir organizasyonun anahtarı tam da bu nedenle özellikle düzenleyenlerde heyecan oluşturmasıdır. Ekip iyi seçilmeli, çalışma hevesi olanlara öncelik tanınmalıdır. Kurumsal şirketler bu tür organizasyonlarda doğrudan anlaşmalı halkla ilişkiler hizmetlerine başvurur, başarı garanti olmasa bile en azından harcanacak emek profesyonel hizmet olarak telafi edilir. Ancak profesyonel hizmet para demektir, bu katılım sayısını kurtarır, bu kez de düzenleyicilerdeki sönük heyecan toplantının amacına erişmesine ket vurur.
Organizasyon samimiyse toplumsal katkı mislisiyle artar
Toplumda, özellikle de genç öğrencilerdeki “bir şey yapma hevesi” bu yüzden önemlidir. Ortalama olanakların kısıtlı olduğu organizasyonlar heyecan bileşenin katkısıyla daha büyük başarı kazanır. Tam tersi söz konusu olduğunda, ekibin motivasyonu düşme eğilimindedir, yapılan işin önemine inanmazlarsa verilen işler hep bir diğerine aktarılarak performansı düşürür. Bir köy okulunun başarma azmi, bir şehir özel okulunun başarma hevesinin kat be kat ötesinde olacağından organizasyon daha çok ses getirir, taktir görür. Bizim genç amatör girişimleri desteklemek konusundaki hassasiyetimiz de bundandır. Tamam, mesafeler uzaktır, ama işine canla başla sarılana destek olmanın verdiği mutluluk ve gurur her şeye değer, çünkü bunun toplumsal artı değeri kat be kat fazla olacaktır.