Yeni medya kavramından geçen yazımızda söz ettik. Buna neden yeni medya dendiği teknik olarak tartışılsa da, uygulama açısından gerçekten yeni bir medyadır. Klasik medya olan gazeteler ve televizyonla kıyaslandığında başlıca şu farklar sıralanabilir:
- Yeni medya kişiseldir, çok sınırlı bir teknik donanımla becerisi olan herkes yeni medya uygulayıcısı haline gelebilir.
- Uygulama alanları Instagram, Facebook ya da Youtube gibi mecralardır, sosyal medyayla bire bir örtüşmese de, sosyal medya platformlarını ana mecra olarak kullanır.
- Sunduğunuz bilgilere erişim akıllı telefon kullanan herkes için olasıdır, ama doğru kodlama erişilebilirliği artıran başlıca etkendir. Dolayısıyla sunumda kullanılan anahtar kelimeler belirleyici olur.
- Başarılı olabilmeniz için doğru üslup seçilmek zorundadır. Bu daha çok insanların arayışı içinde olduğu bilgi demektir. Ama yeni medya zaman zaman gündem yaratabilecek etkinliğe de erişebilir.
- En önemli faktör zamandır, konular olabildiğince kısa ya da olabildiğince kısa zaman diliminde işlenmek zorundadır.
- Görsel olmak zorunluluktur, yazı içeriğine olan ilgi son on yılda çok azalmıştır. Tek karelik basit bir duyuru bile hareketlendirildiği takdirde çok daha fazla ilgi çekmektedir; takipçilerin aradığı şey bilginin ötesinde bunun kısa sürede etkin sunumudur.
Video içeriği zorunlu hale gelir
Bu saptamalar dikkate alındığında sunum alanı daha da kısıtlanarak ister istemez video gösterimine odaklanır. Bugün için yeni medyanın başlıca alanı dolayısıyla Youtube olarak biçimlenir. Anlatılmak istenen yazı olarak değil, sesli görüntü olarak verilmelidir. Nitekim geçen yazıda söz ettiğimiz gibi, canlı olarak izlenmesi olasılığı düşük yayınlar da artık parçalanarak Youtube’a yüklenmektedir. Video izlenmeye her zaman açık olduğu için yayın süresi teorik olarak sınırsızdır. Böylelikle sunum tarzı nasıl olursa olsun belirleyici bir etken daha işin içine karışır, bu da videonun süresi ve yenilenme sıklığı olacaktır.
Sunumdaki teknik olanaklar
Youtube videoları için İdeal süre diye bir kavramın olup olmadığı elbette tartışılabilir. Mevcut içerisinden hareketle bunun 1-30 dakika arasında olması gerektiği genel gözlemdir. Bir saati aşan videoların tek parça halinde izlenmesi olasılığı zayıftır, çok kısa olanlar ise konunun aktarımında yetersiz kalabilir. Sunum biçimi de izlenme süresini belirleyen önemli bir etken olarak görünür, anlatımın sürükleyiciliği ve biçimi bağlayıcı hale gelir. Eldeki teknik olanaklar ise çok kısıtlayıcı değildir. Tam donanımlı bir stüdyo olmasa bile, orta halli bir akıllı telefon, buna indirilmiş bir video işleme programı başlangıç için herkese açıktır. Buna bir bilgisayar ve televizyon ekranı da ilave edilirse aslında temel donanım sağlanmış görünür. Bundan sonrası ise içerik yaratma becerisidir; o zaman “dene ve gör” aşamasına erişilir.