Bu hafta sayfamızda değerli büyüğümüz Fethi Denizmen’i konuk ediyor ve kaleme aldığı yazıyı sunuyoruz.
Amerikalılar’ın bir sözü vardır, “sleep on it” diye, üzerine yat uyu gibi. “Karar vermeden önce bekle, hemen cevap verme. Uyu, yat üzerine, hazır hissettiğinde ver kararını, öyle söyle” anlamında kullanılan bir idyom, deyim.
Çok kullanmışımdır öneri olarak, bir karara varamayanlara, öyle mi yapsam böyle mi diye soranlara. “Andrew beni sevdiğini söylüyor, ben John’u da onu da seviyorum, seçim yapamıyorum” gibisinden, onlarca benzer şey bana danışıldığında ‘sleep on it’ der ve karşımdakinin meraklı bakışları karşısında devam ederim.
Gece uykuya evrilmeden önce kafanda bu soruyu oluşturup uyu. O sabah ya da birkaç sabah sonra gözlerini daha tam açmadan içindeki ses cevabı verecektir.
İçimizde bize sessizce konuşan, daha doğrusu fısıldayan bir ses vardır. Bazen güzeli bazen de şüpheyi, endişeyi fısıldayan. Başarıya götüren yolu gösteren de engelleyen kafamızın içindeki bu sestir. Genelde alternatifi olan kararlarda, seçiş ve vazgeçişlerde daha çok konuşur bu içimizdeki ses “Cevap verseydin ya!” “Susmam iyi oldu, sen bu işten anlamazsın, riske girme!” “Ya başarırsam? Hadi gir! Bunu yapmalıyım, çok güzel!” “Bırak şimdi, yaşın geçti bunun için, yapsaydın çok kazanmıştın! Ya her şeyimi kaybetseydim?”
Nedir bu ses? Ruhumuzun hangi derinliklerinden geliyor? İçimizdeki sesle ilgili fıkralar bile anlatılır, kadın tam uçağa binecek, içinde bir ses “Binme” diyor, diye başlayan…
İşte bu sesi merak etmiş biri. Merak değil midir insanoğluna hayatı kolaylaştıran tüm o icatları yaptıran? Bu zat-ı muhterem de içindeki sesi merak etmiş. Merakını gidermek için zihninin derinliklerine dalmış, araştırmalar yapmış ve sonunda “Pozitif Zeka (Positive Intelligence)” adlı kitabı yazmış. Kim bu adam derseniz, İran asıllı olduğu söylenen NY Times yazarı Shirzad Chamine. Psikolog Mark Traves, Chamine’in fikirlerini 2 Mart 2024 tarihli Forbes’daki yazısında irdelemektedir.
Öncelikle, S. Chamine diyor ki bu ses ya da her ne ise, daha derinlerde, ruhumuzun içinde gizlenmektedir. Kendi bulguları hakkında detaylı anlatmaya kalkarsam hep beraber zihnimizin derinliklerinde kaybolabiliriz, ama dedikleri hakkında çok kısa bir özet verebilirim.
Beynimiz karmaşık devreleri içinde hayatın zorlukları karşısında olumsuz duygular üreten sesler barındırır. Bu duygularda kalmak, kendinden şüphe duyma ve kaygı döngüsünü sürdürerek gelişmeye ve doğru tepki seçme yeteneğine zarar verebilir.
Tersine prefrontal korteksin (ön beyin) ve beynin “empati devresinin” ortasında yer alan bölge ise bilgelik ve netlik içeren iç sesimize ev sahipliği yapar. Zorluklar karşısında şefkat, şükran, merak, neşe ve odaklanma gibi olumlu duygular üretir.
Başaramadığımızda bizi azarlayan, kaygılarımızı büyüten, acımasız, eleştirel iç sesimizi tanımlamak Shirzad Chamine’nin teorisinin merkezinde.
– Kaygı ve tatminsizliğe yol açan mükemmeliyetçilik
– Geçmişteki başarıları küçümseyerek sürekli olarak yeni övgüler arayarak tükenmişliğe ve tatminsizliğe yol açmak
– İyilik yaparak, memnun ederek kabul edilme ve onaylanma arayışında karşılık vermeyenlere kırgınlık duymak
– Kendine acıyarak başkalarının dikkatini ve sempatisini aramak
– Korku ve kaygı nedeniyle insanlar üzerinde kontrol sağlamaya çalışmak
– Sürekli olarak heyecan ve uyarılma arayışı içinde olarak, anın tatminini bulamamak
İçimizdeki eleştirel sesleri (ki yazar bunları sabotajcılar olarak adlandırmakta) dengeleyen şey, her birimizin içinde bulunan ve bilgelik ve dayanıklılık kaynağı olan “bilge“dir. Chamine’e göre bilgenin gücünü geliştirerek içimizdeki sabotajcıları susturabilir ve hayatlarımız üzerinde söz sahibi olmayı tekrar başarabiliriz.
Nasıl mı?
1. Empati: Başkalarının duygularını anlama ve paylaşma yeteneği
2. Keşif: Zorluklara merakla ve açık fikirlilikle yaklaşmak, bakış açımızı genişletmemize ve yeni çözümler ortaya çıkarmamıza olanak tanır. Keşfetmenin gücü bizi belirsizliği kucaklamaya ve hayatın karmaşasıyla merak ve olasılık duygusuyla ilgilenmeye teşvik eder
3. Yenilik: Yeniliğin gücü, hayal gücümüzü ve yaratıcılığımızı sonuna kadar kullanarak sorunlara yeni çözümler üretmemizi sağlar
Netice:
Shirzad Chamine diyor ki,
“İçimizdeki bilgeye güvenmek, sabotajcılarımızı susturmamızı ve düşüncelerimiz ve duygularımız üzerindeki kontrolümüzü geri almamızı sağlar. Bu sabotajcılar bizi gelişmeye yönlendirdiklerini iddia etseler de onların acımasız eleştirileri sonuçta büyümemizi ve mutluluğumuzu bastırmaktadır. İçimizdeki bilgeyi besleyerek sabotajcılarımızı aşarız ve açıklığa ve esnekliğe giden yolu belirleriz. Zorluklara bilgelik ve pozitiflikle göğüs gerdikçe kendi kaderimizin mimarları oluruz.”
“Başkalarına bu kavramlardan bazılarını öğrettiğime sevindim. Çocuklarımıza verdiğimiz resmi eğitim dahilinde onlara en önemli şey olan kendi zihinsel ve duygusal deneyimleri üzerinde ustalık geliştirmeleri (Pozitif Zeka Eğitimi) dışında her şeyi öğretmemizin şaşırtıcı olduğunu düşünüyorum. Bütün çocuklarımız bu tür bir eğitimle büyüse nasıl bir dünya yaratacağımızı hayal edin. Benim uzun vadeli vizyonum budur”.
“Fiziksel olarak formdaysanız bedensel bir stres hissetmeden dik tepelere tırmanabilirsiniz. Eğer zihinsel olarak zindeyseniz hayatın büyük zorlukları ile stres veya diğer negatif duygular olmadan basa çıkabilirsiniz. Pozitif Zekanızı geliştirdiğinizde hem daha mutlu olacak hem içsel huzuru yakalayacak hem de daha iyi performans göstereceksiniz.”
***
İlgi duyanlar için Shirzad Chamine’in 20 dakikalık eğlenceli TedX konuşması “Know Your Saboteurs” aşağıda. Konuşma ve alt yazı İngilizce.
30 Temmuz 2024
Heybeliada
Konuşmanın altyazılı kaynağı: