Savunma kendinizi tehlikelerden korumanın genel adıdır. Bu tehlikeler nadiren doğrudan fiziksel saldırılardır. Kelamın hedefi ise “bilgiye dayalı fikirlerinizle” siz ya da ait olduğunuz toplumun savunulmasıdır. Savunmada birinci önemli nokta savunulan yerin doğru olmasıdır. Bu her iki anlamda da geçerlidir, savunulan değerler konusunda emin olunmalıdır, zira insan içtenlikle inanmadığı değerleri zaten yeterince ve gereğince koruyamaz. Savunmada ikinci önemli nokta ise savunma mekanının doğru seçilmesidir. Bu, içinde bulunulan şartların savunmayı şart koştuğu konusunda emin olmayı gerektirir. Gereksiz savunma, saldırıdır.
Kelam bilgiden beslenir
Vücut nasıl iyi gıdalar ve egzersizler yoluyla dinç ve esnek tutuluyorsa, fikirler de bilgilerden beslenir. Dimağ bilgileri egzersizle işler ve fikirleri oluşturur; kelam da kanaatin ifadesidir. Doğru hareketin doğru yerde yapılması ne kadar önemliyse, doğru fikrin doğru anda ifade edilmesi de o kadar etkilidir. Bu kişisel farkındalık hali hem başarılamayacak hamlelerin yapılmasını önler, hem de kişinin kendi eksiğinin farkına varmasını sağlar. Çiçek alırken pazarlık yapmak, balıkçıyla sohbet etmek, manava laf itiştirmek ya da yanımızda çalışanlara takılmak, bunların hepsi egzersizdir; kelamın kullanım kıvraklığını artırır. Bu egzersizler cesaret açısından da güçlendiricidir. Ancak kelamın amacı yaralamak olmamalıdır, çünkü “dil yarası asla iyileşmez”. Savunmaya tek kişi olarak girilip iki kişi olarak çıkılabiliyorsa çarpışma en verimli biçimde kazanılmış demektir.
İzle, tart ve iyiyi hedefle
Savunmada “olmazsa olmaz” birkaç kural bulunmaktadır. Bunlardan ilki gereksiz yere konuşmamaktır. Ancak bir kere söz söylemek zorunda kalınmışsa o zaman da gerektiği gibi kullanılmalıdır. Zaten söz söylemenin ilk amacı “karşındakine ‘boş’ olmadığının” anlatılmasıdır. Bunun bazen en etkili yollarından biri farkında-kayıtsızlıktır, ama bu “hiç dinlemiyor görünmek” değildir, karşılıklı tartma önemlidir. Tartma hem savunmanın derinliğini belirler, hem de savunmaya bile gerek kalmadan bertaraf etmeyi sağlar.
Kelamın kullanımının en uç noktası vicdana temas edebilmektir. Eğer kelam kılıca dönüşüp vicdanı hedefleyebilirse, yani kanırtmayı başarabilirse, o zaman kişideki değişim kalıcı hale gelir.
Bütün bu anlatılanlar iyiyi hedefleyebileceği gibi, kötülük amacıyla da kullanılabilir. Esas olan iyilikten ayrılmamaktır…