Oyun mantığının ne olduğunu geçen yazımızda dile getiremeye çalıştık. Oyunlar salt akıl, salt şans ya da bu ikisinin bileşimi şeklinde oynanır. Salt akılla oynanan oyunlar ustalık gerektirirken, salt şansa dayalı olanlar genellikle kişinin duygusal durumunun bir sonucudur. Bu tür oyunlar önce merakla başlayıp daha sonra hızla alışkanlığa da dönüşebilir. Hem akıl hem de şansa dayanan oyunlarda ise durum farklıdır. Bunların bir kısmında başarı, oynayanların deneyimi ve becerisi ile şekillenebilir. Ancak poker gibi bir oyun söz konusu olduğunda şans ve becerinin yanı sıra üçüncü bir faktör de işin içine karışır, karşı taraf belirsizlik nedeniyle geri çekilmek zorunda bırakılabilir, buna blöf adı verilir.
Aslında blöf sıra dışı bir durumdur. Pokerde oyuncular birbirlerinin elini görmezler. Klasik pokerde her oyuncuya beş kart dağıtılır. Eline en az iki as ya da papaz gelen oyunun açılışını sağlar, herhangi iki çift, üçlü ya da olasılığı daha az bileşenler de oyunu açabilir. Oyunun açılması ortaya, yani masaya karşılık konulmasıyla mümkündür, elinde açar kart olmadığını beyan edenler de bu karşılığı vererek oyuna katılabilir. Daha sonra yine kapalı kart değişimi başlatılır. Bir oyuncu isterse elindeki kartlardan en fazla dördünü vererek yeni kart alabilir. Bu durum ister istemez yeni olasılık doğurur, elinde hiçbir çift bile olmayan dört kart alması sonucunda iyi bir yeni el elde edebilir. Oyunu açan, ama kart değişiminde dizilimini bozan bunu beyan etmek zorundadır. Sonrasında ise blöf de devreye girer. Oyuncular birbirlerinin yüz ifadelerinden ellerini tahmin etmeye çalışırlar (hiç mimik olmamasına bu nedenle “poker yüzü” anlamında “poker face” denir). Ne var ki blöf olasılığı vardır, yani elinde bir şey olmayan masada dönen rakamı artırarak ellerine güvenmeyen diğer oyuncuları kaçırabilir. Kaçma (pas) durumunda kartların açılması gerekmediğinden blöf anlaşılamaz. Ama masaya konulan karşılık verilirse eller açılır, yüksek olan kazanır. Pokerin sık oynanmasının nedenlerinden biri de elin oldukça kısa sürede tamamlanmasıdır, yeni el yeni şans demektir.
Destede bileşenler neden 13 değişken taşır?
Bu anlattıklarımızda elbette bir sorun yoktur, poker çoğu kişi tarafından zaten bilinir ve oynanır. Ama oyunun bu şekilde dönebilmesini sağlayan şey kartların kompozisyonudur. Bir deste kupa, maça, sinek ve karo olmak üzere dört takımdan oluşmazsa, poker gibi oyunların oynanabilmesi mümkün olmaz. Destenin bütününün tek bir kart, mesela 1-52 rakamdan oluşması oynamayı olanaksız kılar. Destenin her bir türü ve rengi 13 değer içermelidir. Bunların on tanesi rakamsal, üçü ise bizim vale, kız, papaz (başka terimler de kullanılabilir) olarak adlandırdığımız değerlerden oluşur. As hem biri ama beri yandan en yüksek değeri temsil eder. Aslında ortada bir hanedan ya da yönetim kurulu dizilimi vardır. Papaz kraldır, kız ve vale yardımcılarını oluşturur. Asın neyi temsil ettiği ise tartışmalı hale gelir, as biri temsil ettiği gibi, aslında hepsinin üstündeki gücü, yani asayı da temsil edebilir. Destenin 13 değerli dört çeşitlikte olması oyunun oynanabilmesini sağlayan esas unsurdur.
Kart oyununda en az iki renk ve dört farklı güç gereklidir
Oyunların ve kurallarının tarihte ilk nasıl başladığı da bilinmemektedir. Tarihte kart benzeri oyunların Eski Mısır ya da Çin’de bile varlığı bilinmektedir. Değişik renk ve tür kullanılan oyunlar olmakla birlikte bu coğrafyada en çok kullanılanı yukarıda anlattığımız 52’lik destedir. Bu renk ya da türlerin artırılması oyunun kuralını bozar, şans faktörünün değişmesine neden olur, anlamlı dizi elde etmek olasılığı çok azalır.
Ama beri yandan kart oyunları günlük yaşamla ciddi benzerlikler gösterir, buna aslında güçler ayrılığı ilkesi demek hatalı olmaz. Ortalama bir toplumu oluşturan unsurlar da benzerdir. Oyunun kuralı “kanun” tarafından belirlenir ve baştan koyulur, oyun sırasında değiştirilemez. Asa halktan alındığından aslında bir tek oy ya da güç de olabilir. Karakterlerle ilgili çok çok ilginç yorumlar da vardır. Bir sistemin oluşması bunların hepsinin varlığına bağlıdır. Oyun olabilmesi için renkler dengesinde en az iki, ama çeşitlilik olarak bunların “katları”, yani en az dört farklı güç gerekli görünmektedir.