Geçtiğimiz hafta Adana’da düzenlenen Mısır Hasat Şenliği’ne katıldık. Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği’nin (NÜD) “Çiftçimizin emeğine, gelin hep beraber omuz verelim” sloganıyla organize ettiği bu şenliğin birkaç açıdan önemi var. Birincisi Türkiye’nin mısır konusunda kendine yeterli hale geldiğini ve endüstrinin de bütünüyle yerli mısır kullandığını öğrendik, bunun milli hasılaya katkısı 4.2 milyar lira. Beri yanda NÜD Başkanı Rint Akyüz özellikle GDO konusunda çok duyarlı olduklarını ve dört yıldır düzenli olarak kendi analizlerini yaptırdıklarını açıkladı, bu duyarlılıktan da büyük mutluluk duyduk, işine özen gösterenler önlemi kendileri alıyor. Bir üçüncü nokta ise daha özel, mısır bitkisinin detaylarını görme şansını elde ettik.
Şenlikte yapılan konuşmaların satır başlarını aşağıda okuyabilirsiniz, ama biz özellikle şenlik kavramının önemini vurgulamak istiyoruz. Tarım da ne kadar ileri teknoloji kullanılırsa kullanılsın yine de doğaya tabidir. Köylü, çiftçi emeğini sergiler, ürününü en iyi biçimde yetiştirmeye çalışır, ama doğanın katkısı olmazsa bu çabalar bir yere kadar karşılık bulur. O nedenle şenlikler aslında hem şükran duygusunun bir ifadesi, hem de kültürel bir etkileşmedir. “Üretim yapan” herkesten beklentimiz emeklerinin karşılığının alındığı zamanı “kültürel bir etkileşimle şenlendirmeleridir”. Bu bir okul için mezuniyet töreni, çiftçi için hasat, üzüm yetiştiricileri için bağbozumu demektir. Yaptığı işten sorumluluk, mutluluk ve onur duymayan kişinin kazandığı paranın önemi de, getirisi de kısıtlı olacaktır.
Mısır üretiminden satır başları
- Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mustafa Doğru “Hasat çiftçinin en şen olacağı gündür. Ancak bu sene üretici hasada umutsuz girdi. Ürün veriminde bir sorun yok, ancak mısır piyasalarında oluşan fiyatlardan mutsuz. Mısırı bir ay önce 800-875 liraya alan sanayici, fiyatı 600’e indirdi” diyerek sözlerine başladı. Yakın zamanda 2.4 milyon ton olan rekoltenin bugün 6.4 milyon tona çıktığını söyleyen Doğru, rehavete kapılmamak gerektiğini, aynı durumun daha önce pamuk için yaşanırken, çiftçinin pamuğa küstürüldüğünü ve mısıra döndüğünü, o nedenle pamukta başa gelenin, mısırda da yaşanmaması için çiftçinin alın terinin karşılığının verilmesi gerektiğini vurguladı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) fiyat açıklamamasının da rakamların geriye gitmesinde etkili olduğunu söyleyerek, TMO’nun fiyat açıklaması gerektiğini söyledi.
- Adana Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan Türkiye’nin mısırda kendi kendine yeterli hale geldiğini söyleyerek dünyanın en kaliteli mısırını yetiştirdiklerini, böylelikle nişasta, gıda ve hayvancılıkta ülke ekonomisine katkıda bulunduklarını, ancak nişasta üreticilerinin de biraz daha bonkör olması gerektiğini vurguladı.
- Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Gülfem Eren mısır üretiminin sahiplenilmesinin takdire şayan bir durum olduğunu, en önemli beklentilerinin ise serbest ticaret önündeki engellerin aşılması olduğunun altını çizdi.
- NÜD adına konuşan Rint Akyüz, sözlerine Türkiye’nin bir ay önce büyük bir belayı defettiğini, darbe girişiminin ekonomiye olan etkilerinin engellenmesindeki başarılı yaklaşımları için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve ilgili bakanlıklara teşekkür ederek başladı. Mısırın geçen yıl 6.5 milyon ton üretilerek milli hasılaya üçüncü sırada 4.2 milyar lira katkısı olduğunu söyleyen Akyüz, NÜD üyesi kuruluşların sadece yerli mısır kullandıklarını, önceden alım yaparak da yerli üretimi teşvik ettiklerini, doğru hasat ve kurutma teknikleri konusunda sürekli eğitim verdiklerini, tarımın sanayi ile entegre olmadığı hiçbir ülkenin kalkınamayacağını özellikle vurguladı.
- TMO Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Erdoğan bir regülasyon kuruluşu olduklarını söyleyerek, amacın sürdürülebilirliğin sağlanması olduğunu, buna binaen geçen yıl 5.5 milyon ton hububat karşılığı 4.3 milyon ton ödeme yaptıklarını söyleyerek sözlerine başladı. TMO’nun finansman ve depolama sorunu olmadığını belirten Erdoğan, geçen yıl 4 Eylül’de alıma başladıklarını, ancak bu yıl hasadın 8-9 gün erken başlamasının fiyatı geciktirdiğinin altını çizdi. Hububatın doğru koşullarda depolanmasının aflatoksin ürememesi açısından çok önemli olduğunu özellikle vurgulayan Erdoğan, bu sene elektronik ürün senedi uygulamasını da başlatacaklarını söyledi.
Mısır üretiminde artık kendimize yetiyoruz
Şenlik sonrasındaki bir diğer toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen NÜD Başkanı Rint Akyüz 2002’de 2.5 milyon ton olan üretimin bugün iç tüketimin bütününü karşıladığını (6.5 milyon ton) belirterek, nişasta üreticileri olarak önlerindeki 12 aylık dönemi görmelerinin zorunlu olduğunu, yem sanayinin mısır açığını arpa ile kapatabileceğini, ama nişasta endüstrisinin böyle bir olanağı bulunmadığı söyledi. Türkiye’nin nişasta açısından çok kaliteli mısır ürettiğini söyleyen Akyüz, mısırın Güneydoğu Anadolu ve Konya’da da ekilmeye başlandığını, en iyi mısırın ise Sakarya’da yetiştiği bilgisini verdi. Çukurova’da ekimin, toprağın azot durumunun uydu bilgileriyle değerlendirildiği modern tarım uygulandığının altını çizen Akyüz, TMO’nun kendi alımını vadeli işlemler borsası üzerinde yapmasının borsanın derinliğini artıracağını, çiftçinin gelecek sene hangi ürünün fiyatını bilmesinin ise arz-talep dengesini sağlayacağını, aksi takdirde fazla üretimin ihraç edilmesi olasılığının çok düşük olduğunu sözlerine ekledi.