Ekonomik sıkıntıların ve çarpık kentleşmenin yarattığı çok önemli bir sorunumuz var, bu sorun çocuklarımıza yeterince vakit ayıramamamızla ilişkili. Çalışmak zorunda olan anne ve babalar, yetersiz nüfus planlaması nedeniyle artan aile başı çocuk sayısı ve bütün bunlara karşılık azalan aile ilgisi çocukları ister istemez sokağa itiyor. Ailem Olsun Derneği sokakta yaşayan ve çalışan çocuklara yerel ve bölgesel destek vermek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum örgütü. Dernek sadece kendi faaliyet yürütmüyor, benzer amaçla yola çıkmış kuruluşlara da destek veriyor. Derneğin hayata geçirmek üzere başlattığı son proje Philips ve Trabzon Belediyesi’nin işbirliğiyle Trabzon’daki sokakta yaşayan çocuklara hizmet verecek Çocuk ve Gençlik Merkezi.
Bu amaçla Trabzon Belediyesi, Ailem Olsun Derneği’ne 2200 metrekarelik bir arsa tahsis etmiş. Burada 100 çocuğu rehabilite edecek, ve aynı zamanda 30 çocuğun konaklamasını sağlayacak bir eğitim merkezinin temeli işte geçtiğimiz pazartesi günü atıldı. Merkez bir yıl sonra tamamlanacak, sokak çocuklarının barınma, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak. Merkezde 50 kişilik yatakhane, yemekhane, altı adet çok amaçlı çalışma atölyesi, sağlık odaları,aile ile görüşme mekanı, masa tenisi, basketbol ve voleybol alanları bulunacak.
Sokakta yaşayan çocuklara yetenekleri doğrultusunda eğitim verilecek olan merkeze Trabzon Belediyesi’nin yanı sıra, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası, Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği ve Trabzon Borsası da destek veriyor. Değirmendere Sezai Uzay Caddesi’nde yapılacak merkezin temel atma törenine, Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, Trabzon Belediye Başkanı M. Volkan Canalioğlu, dernek başkanı Gonca Karakaş, yardımcısı Avukat Fatoş Kılıç, dernek yönetim kurulu üyesi ve Amerikan Şirketler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halim Neyzi, Türk Philips Elektronik Ürünleri Genel Müdürü Atilla Tüfekçi, belediye meclis üyeleri, garnizon komutanı ve bu projeyi gönülden destekleyen Trabzon ilinin bütün önde gelenleri katıldılar.
Ailem Olsun Derneği, ülkemizde çoğu kez başarılamayan bir işbirliğinin güzel bir örneğini oluşturuyor. Bu işbirliği, elde bütün malzemelerin var olmasına karşılık, helva yapamamanın beceriksizliğinin nasıl üstesinden gelineceğini de gösteriyor. Zira ülkemizde dernekler ya finans eksiğinden çalışamıyorlar, ya para var olmasına karşılık bunu işe yarayacak projelere dönüştüremiyorlar. Oysa kendi amacına inanmış bir dernek, önce projeyi üretiyor, sonra buna yönelik yeri Trabzon Belediyesi’nden temin ediyor ve ardından gerçekleştirilmesi için gereken para kaynağını da buluyor. Projeye destek veren kuruluşların başında Philips geliyor. Philips dünyada elektronik alanında Ar-Ge ağırlıklı en büyük şirketlerden biri, ama konu kamu yararına bir proje olduğunda büyük bir gönüllülükle destekliyor. Projeye destek veren diğer firmalar, müzayede düzenlenmesinden, hukuksal işlerin üstlenilmesine dek pek çok bileşeni tam bir gönüllülük çerçevesinde yerine getiriyorlar (Derneğe ve projeye ilişkin detayları www.ailemolsun.com adresinden bulabilirsiniz). Dahası Ailem Olsun Derneği, doğru ve uygulanabilir projeler getirilmesi durumunda finansal destek sağlayabileceklerinin de altını çiziyorlar.
Çoğumuz yaşamın sokaklarda olduğuna inanırız, sokak bir şehrin enerjisini taşıyan yaşam damarıdır; o sokağı arşınlayan adımların eninde sonunda bir eve bağlanması kaydıyla. Peki bilmem hiç sokakta yaşamayı düşündünüz mü? Kapı önlerinde uyuyup, kışın ısınabileceğiniz bir merdiven boşluğuyla ve asla çatısı olan bir ev edinmeksizin yaşamınızı idame ettirmeyi düşündünüz mü? Sokak bir yaşam alanı olabilir mi? Kuşkusuz hiçbir zaman. Oysa genellikle aile sevgisinden, anne-baba ilgisinden yoksun olan bu çocuklarımız için sokak bile sonunda bir yaşam alanı olabiliyor. Onlara genellikle trafik sıkıştığında rastlıyoruz, ya kağıt mendil satmak için geliyorlar penceremize, ya da camları silmek için. Kimi zaman sadece para istemek için geliyorlar yanımıza. Bizler yardım etmek ve yardım etmenin yaratabileceği “aman onaylamış olmayalım” duygusu arasında gidip geliyoruz. Oysa sayıları sandığımız kadar çok da değil; dernek yönetim kurulu üyesi ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Mazlum Çöpür “çoğu ailesine katkıda bulunmak amacıyla sokakta bulunmayı seçiyor, ancak İstanbul’da gerçekten sokakta yaşamaya mahkum çocuk sayısı 250 civarındadır” diyor, bu rakam Trabzon için 25’i geçmiyor.
Ben derim ki, biz de çocuklarımız için bir ev yapalım, Ailem Olsun Derneği’ne destek verelim, sokakta yaşamaya itilen bu çocuklarımıza bir çatı kurmak için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenelim. Sorunu henüz oluşmadan önleyelim.