Wuhan gribi son haftaların gündemini oluştursa da artık geride kalmış bir yeni panik senaryosuna parçasına dönüşüyor. Başta Çin olmak üzere bütün dünya bu konuya odaklandı, ancak bu yazının kaleme alındığı dün akşam itibarıyla salgın sanılan ürkütücü tabloyu oluşmadı. Çin gereken önlemleri almış olduğunu layıkıyla sergilerken aslında üzerine düşen ev ödevini yerine getirdi. Önceki grip salgınlarından edindiğimiz deneyim, bu salgının kısa süre içerisinde, yani aşı geliştirilip üretilebilir hale geldiğinde, yeniden alevlendirilebileceğini bir kez daha hatırlattı.
Biz bu tabloyu daha önce kuş ve domuz gripleri olarak deneyimledik. Türkiye istediği kadar dışında kalmaya çalışsın, bizim de doğrudan parçası haline geldiğimiz ilk salgınla elindeki tavuk envanterini kaybetti. Kuş gribinde ciddi bir insan sağlığı sorunu oluşmaması şans olarak addedilse de, köylerde gerçek tavuk kalmadı, dolayısıyla kene meselesi bir sonraki aşama oldu. Bu deneme olası aşı çalışmalarını hızlandırdı ve derken domuz gribi paniği ile bize düşen aşı bedeli de ödenmiş oldu. Zamanı an olarak hissedenler için hafıza zayıftır, grip salgınları, bunların yayılma yolları ve bıraktıkları hasar çabuk unutulur. Anca bu kez tarih öyle tekerrür etmedi. Sağlık Bakanlığı çok hızlı davrandı, ülkeye giriş ve çıkışlar çok hızlı kontrole alınırken, Wuhan’da yaşayan vatandaşlarımız komşu ülkeleri de kapsayacak şekilde tahliye edildi. Halen Dünya Sağlık Örgütü’nden “sükunet” açıklaması yok, ama halk sağlığı be enfeksiyon hastalıklarıyla uğraşan meslektaşlarımız konuya daha erken hakim oldu.
Bir sonraki senaryoya karşı hazırlıklı olun
Kontrolün gereği gibi yapılmış olması, bir sonraki “güçlenmiş virüs” olasılığının yabana atılmaması gerektiğini anımsatıyor. Burada belirleyici unsur virüsün gerçekten mutasyonla değişim göstermesi değil, en az bir yıl içinde etkili bir aşının da geliştirilebilecek olması ihtimali. İlaç ve aşı endüstrisi açısından bulaşıcı salgınlar ancak ilaç ya da aşı varsa bir anlam ifade eder. Elinde aşı bulunan firmalar haklı olarak bunun büyük miktarda üretimi için destek, yani garanti bekleyeceklerdir. Nitekim kuş gribinde olmayan aşı, bunun domuz versiyonuyla uygulama alanı buldu. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamak, yani salgın kontrol altına alınmış olsa bile önlemleri paniğe mahal vermeyecek kadar hızlı uygulamaya sokabilmeyi gerektiriyor.
Salgınlar aslında her zaman olur, yaşayanlar için her zaman küçük de olsa risk vardır. Resmi kurumları paniğe sürükleyen de işte bu risktir. Halk ister istemez kendi çözümlerini üretir, ama panik düzenleyici otoritenin sergilediği “gafil avlanma” durumu ile körüklenir. Bu yazıyı vatandaş olarak alabileceğiniz genel önlemlerle tamamlayalım:
Gribe karşı öneriler
- Açık temiz havada ya da deniz kıyısında yürüyüş ve gün-gece döngüsüne uyumlu yaşam
- Vücudun yapısını sağlıklı tutmak için kollajenden zengin kemik suyu, kelle-paça gibi çorbalar
- Çözülen kollajenin sağlamlaştırılması için limon, portakal gibi narenciye
- Bağışıklık havuzunu desteklemek için gerçek süt ürünleri, yoğurt, kefir
- Kükürtlü bileşik kaynağı olarak evde yapılan yoğurt ya da boza
- Sindirim sistemindeki faydalı bakterileri güçlendirmek için mevsiminde taze sebze ve meyve
- Virüsün ya da bakterinin etkisizleştirilmesi, faydalı solunum bakterilerinin desteklenmesi için mannandan zengin salep ya da keçiboynuzu
- Solunum yolları salgılarının artırılması için salep keçiboynuzu, şalgam ya da şalgam tohumu