Semt isimlerinde olduğu üzere, sokak isimlerinin nasıl bugünkü haline dönüştüğü çok az durumda kesin olarak bilinmektedir. Aslında sokak denen kavramın oluşumu da garip bir süreçtir. Arazi kadastro ile bölündüğünde önce binaların yapımı söz konusu olur. Arazi, binalar ve insanlar bu nedenle bir yerde sokaklara da adını verirler. Zaman zaman yaşanan toplu isim değişiklikleri dışında ilk konan ad evrilse de tınısını korur (zamanın Galliani Sokağı’nın bugün Kallavi olması gibi). Bu yazının konusu ise bizde sinema ile özdeşleşmiş olan Yeşilçam sokağının adını nereden aldığıdır. Aslında pek çok sokağın tahmin edilen ad öncülünün aksine, bölgede çam bulunduğu konusunda bir bilgi mevcut değildir. Sokağın adı en eski metin olarak Said N. Duhani’nin notlarında Yeshil olarak geçer, eski Deveaux Sokak olarak anılır. Yesil kelime kökeni açısından yeşille benzer anılsa da, su ile ilişkili bir köken de biçilmektedir. Ancak açık olan şudur, nereden öykülünse de sokağın kaydedilmiş başlangıç adlarından biri Yesil’dir.
Bizim elimizde bulunan gerçek en eski kaynaklardan biri ise 1955 yılında basılmış olan İstanbul Haritalı Şehir Rehberi’dir. Kitap aslında zamanında babam tarafından da kullanılan, ön ve arka kapaklardaki iki cepte katlanmış ilçe haritalarını içeren, iç sayfalarında ise sokak adlarının ilçeye göre listesini içeren bileşik bir yapı gösterir. Buradaki adlandırmaya göre Yesil sokağı artık Yeşilçam olmuş görünmektedir. Buna karşılık kitap Yeşilçam ya da diğer sokakların adlarının nereden geldiğini anlatmaz.
Tiyatrodan sinemaya binaların dönüşümü
Sokağın ünü bilindiği üzere adından çok sinema ile ilişkili merkez olmasından gelmektedir. On sekizinci yüzyılın sonları ve on dokuzuncu yüzyılın başlangıcı daha önce de anlattığımız üzere İstanbul’un Sirkeci – Galata hattının Pera’ya doğru ilerlemesiyle karakterizedir. Pera bölgesi bugün de varlığını sürdüren eski binaların ötesinde daha çok eğlence mekanlarını içeren kozmopolit bir bölgedir. Pera sayıları yirmiyi geçen tiyatro ve kumpanya alanlarını da içinde barındırır, bunların büyük bir kısmı atların bağlanabildiği iç bahçesi bulunan han özelliği gösterir. Günümüzde varlığını sürdüren tek örneği Narmanlı Han olarak görünmektedir. Ancak araya yangınlar değişikliği de başlatır, yapılar caddenin ortaya çıkabilmesi amacıyla gereken yerlerde bina cephesi geri çekilirken, bazıları da genel özellikleri korunarak yenilenir. Bunlardan günümüze erişenlerden ikisi bugün Saint Antoine Kilisesi’nin bulunduğu kompleks (önceki Concordia Tiyatrosu) ve Naum Tiyatrosu’nun yenilemiş hali olan Çiçek Pasajı’dır (Cite de Pera). Pasajın açıldığı yan sokak bugün hala Sahne Sokak olarak adlandırılır.
Sıra dışı bir sinemalar sokağının doğuşu
Bugün Emek Sineması’nın bulunduğu ve yakın zamanda yenilenen ön cephesinde Cercle d’Orient bulunan kompleks ise ilk sinemaların açıldığı binalardan biridir. Günümüzde Demirören İş Merkezi olan bina ise Lüksemburg Apartmanı iken içinde Saray ve Şark sinemalarını barındırır, arkası da bir diğer sinemadır (önceki Ar, sonra Sine Pop). Bina Osmanlı Bankası Genel Müdürü Deveaux tarafından yaptırılmıştır. İşte Yesil Sokak tam da bu iki bina arasında arkaya doğru uzanır, bugünkü Grand Pera’nın arkasının ise ilk paten pistini de içeren ve zaman zaman sirkler tarafından kullanılan alan olduğu bilinmektedir.
Ne var ki bu özelliklerin hiçbiri Yeşilçam adını açıklayıcı değildir. Oysa sokakta film şirketlerinin merkezlerinin bulunduğunu bugün ellili yaşlarında olanlar kolaylıkla hatırlayacaktır. Figüranların iş bekledikleri kahve, sinema makineleri satış ve tamiriyle uğraşan dükkanlar hafızalardadır. O halde Duhani ve Haritalı Şehir Rehberi arasında isme çam eklenmesini gerektirecek bir öykünme bulunmak zorundadır.