Yapay zeka ne değildir?

Yeni yazı konusu bulmak her zaman kolay olmasa da, akıl biraz gayret edince genişlemeyi sürdürüyor. Bu birkaç yazının konusunu zeka ile ilişkilendirmek, sonrakiler açısından ciddi katma değer sağlar göründü. Bilgisayarların giderek ağırlık kazandığı, makinelerle işbirliğini geliştirdiği ve dolayısıyla “bakalım insan ne zaman devre dışı kalacak” beklentilerinin zirveye koştuğu bu zamanlarda konuya zekanın “ne olmadığı” ile girmek daha mantıklı göründü.

Sözlükler zekayı geniş haliyle “insanın düşünme, akıl yürütme, nesnel gerçekleri algılama, kavrama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tümü” olarak tanımlar. Buna göre insan önce algılar, sonra kavrar, ertesinde de bir çıkarıma varır. Zeka olarak adlandırılan durum zaten en zekilerin bile kolay kolay açıklayamadıkları kadar karmaşık olduğundan, ilk tanımdaki “düşünme” kısmının “akıl yürütme” ile birleştirilmesi sonraki maddeleri de kapsar. Basit örnek vererek açıklayalım, (1) taş serttir, (2) taş kabuklu bir canlıdan da serttir, (3) bu durumda taş kabuğa belli bir kuvvetle çarptırıldığında kabuğu kırar. Bu dizideki betimleme zeka maddesinin açıklandığı cümledeki bütün özellikleri neredeyse kapsar. Kabuklu canlı “kaçması mümkün olmayan” midye benzeri bir besin kaynağını çağrıştırmak için verilmiştir, amacın da karın doyurmak eylemi olduğu kabul edilir.

 

Hızlandırılmış karar verme becerisi yapay zeka sayılır mı?

 

Ancak bu örneğin daha ileri biçimlerinde bir kuş, bir ok ve kuşun uçma halinde olacağı da varsayılabilir. Amaç yine karın doyurmak olsa bile yeni durum kuşun hareket halinin bir sonraki aşamasını ve okun ucu onu hedef alsa bile, isabet için varacağı süreyi hesaba katmak zorundadır. Yani uçmanın “sıfır” zamanında kuşa hedeflenmiş bir ok, kuş uçacağı için hiçbir zaman hedefini vuramayacaktır (Zenon Paradoksu); o halde ok kuşla birlikte hareket etmek zorundadır. İlkine göre çok daha fazla veri gerektiren bir problem olan bu ikinci kuş örneği de zeka tanımının içinde kalır. Nitekim günümüzün yapay zeka ile donandığı iddia edilen uçak teknolojileri de veri çeşitliğinin ötesinde, benzer matematik analizleri çok hızlı tamamlayabildikleri için üstündür: (1) Karşı taraftan veri toplar, bunu fizik kuralları çerçevesinde analiz eder, (2) daha sonra kendi konumu ve karşıdakinin değişkenliğini dikkate alarak hesaplama yapar ve (3) silahı kilitler.

 

Zeka çıkarım yapma becerisidir

 

Yukarıdaki örnekler zekanın tanımını neredeyse tamamen karşılasa da yeterli olamadıkları açıktır. Bir kartal da koşmakta olan tavşana başarıyla kilitlenebilmekte, bir köpek balığı da hızlı yüzmekte olan bir diğerine dalabilmektedir. Nesnelerin ve canlıların doğasında zaten var olan özelliklerin yapay biçimde taklit edilmesi, zekanın olsa olsa başlangıç aşamasına işaret edecektir. Bu yaklaşım biçimindeki esas düşünce, bireyin kendi (el, kol vb.) becerisiyle yavaş gerçekleştirebileceği eylemlerin makinelerle hızlandırılmasıdır. İnsan aklının çalışma biçimiyle anlaşılabilen, ama eyleminin çalışma hızıyla çözülemeyen durumlar, bilgisayar kontrollü mekanik sistemler sayesinde hızlandırılmış ya da güçlendirilmiş biçimde uygulanır. Nitekim dokuma atölyelerinin buhar gücüyle desteklenmesi tekstil üretim biçimini değil, hızını ve insan bileşenini (gereksinimini) etkiler.

 

Makinenin ona verilen komutları hızlı uygulaması, karar alması gereken “seçenekli” koşullarda önceki yerleştirilmiş örüntüyle karara varması ise maalesef yapay zeka olarak adlandırılamaz. İşte bu noktada zekanın bir ruhbilim terimi olarak tanımı ön plana gelir; buna göre zeka “soyutlama, öğrenme ve yeni durumlara çıkarıma vararak uyma yeteneklerinin toplamıdır”.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir