Ayva nasıl yenir?

Meyveler bizim beslenmemiz açısından pek çok avantaj sağlar. Çoğunlukla çiğ yendikleri için içeriklerindeki vitamin ve minerallerden doğrudan faydalanırız. Bunların önemli bir kısmı kabuklarında bulunur. Buna karşılık bütün meyveler de içerik olarak aynı değildir. Çilek, kiraz gibi bazı meyveler yumuşaktır, elma, ayva gibiler ise serttir. Bu meyvenin bileşiminden kaynaklanan bir farktır, katı meyveler yumuşak olanlarının aksine pektin adı verilen bir bileşik daha içerirler. Pektin meyvenin hücre duvarlarının sağlamlaşmasıyla ilişkili düz bir şeker zinciridir, kısmen dallanma da gösterir. İşte ayva pektin kaynağı açısından çok zengindir, dolayısıyla diğer meyvelerden de çok daha serttir.

Pektin meyveyi bir miktar çiğnenmesi zor hale getirir, zaten ayvayı ısırarak yemek çok kolay değildir, o nedenle bıçak ya da kaşık yardımıyla küçük parçalara bölünerek çiğnemeye uygun hale getirilir. Bu bileşik insan sindirim sisteminin mide ve ince bağırsaklarından pek değişmeden geçer ve kalın bağırsaklara kadar ulaşır, esas işlev de o aşamada ortaya çıkar. Pektin kalın bağırsaklarda mayalanmayla bir yere kadar parçalanarak bağırsakların içerikten beslenmesini sağlar. Ancak yıkılamayan kısmının da bir faydası vardır, kütle etkisi oluşturduğu için kabızlığa karşı çok güçlü bir çözüm üretir. Bu bileşiğin jelleşme, yani jöle oluşturma gibi bir özelliği vardır, meyvenin katı olmasına karşılık, dışkının yumuşamasını sağlar. Ama ayını etki tam tersi, yani ishal için de geçerlidir, ayvanın pektini sindirim içeriğinin aşırı akışkanlığını, yani ishali de önler.

Jelleşme ayvanın pişirilmesiyle de ortaya çıkar

Elbette çıkar, o nedenle ayvanın tatlısının yapılması boşuna değildir. Pişirme normalde çözülmesi zor olan bu şeker zincirinin jöle olarak ayrılmasını sağlar. Ayva tatlısı elmanın pişirilmiş biçiminin aksine bu nedenle jelimsi bir yapı gösterir. Üstelik dışarından fazladan şeker konması da gerekli değildir. Pişirilmiş biçimi o nedenle ayvanın çiğ yenmesine göre daha çekicidir, olasılıkla sindirim avantajı da sağlar. Buna karşılık sindirimi, en azından çiğnenmesini kolaylaştıran bir başka yaklaşım daha vardır, o da ayvanın dövülerek yenmesidir.

Bir diğer yaklaşımda, bütün ayvayı mutfak tezgahı gibi sert bir zemine çarparak dövme işlemini gerçekleştirirsiniz. Bu uygulamada ayva parçalanmaz, ama ezilir. Ezilmeyle birlikte hücreler içerisinden salgılanan maddeler, hücre çeperinde bulunan pektini sindirmeye başlar, bu da yumuşamayı sağlamakla kalmaz, doğrudan yerken hissedemediğiniz meyve suyunun lezzetinin alınmasını ve yutulmasının kolaylaşmasını sağlar. Yalnız bu uygulamanın olası bir dezavantajı, yaptıktan sonra hemen tüketmelisiniz, bekletirseniz oksitlenme kolaylaşır, zaten kararmasından gözlemlersiniz. Ama ayvayı doğrudan yemekte zorlanan çocuklar için iyi bir seçenektir.

Ayvanın diğer faydaları

İnternetteki genel kaynaklar pek çok fayda sayar ki, bir bilimsel verisi olmamasına karşılık bunlar da olasılıkla doğrudur. Bunlardan bazıları “hormon işlevinin düzenlenmesi” başlığında toplanabilir. Cinsel işlevi güçlendirdiği gibi, hormon dengesizliklerini önler. Lakin “toksik maddelerin vücuttan atılmasını kolaylaştırdığı” düşüncesi olasılıkla en geçerli olanıdır, zira sindirilemeyen şeker bileşiklerinin oluşturacağı kütle kısmen “reçine” özelliği gösterir. Nitekim reçineler ağır metal zehirlenmesinin tedavisinde kullanılır, toksik maddeleri bağlarlar. Ayva bu nedenle gerçek bir “detoks” etkisi gösterir, üstelik kalorisi emsalleri elma gibi meyvelere göre çok azdır. Dolayısıyla kalori – beslenme ikilemi açısından da diyet reçetelerinin her açıdan ayrılmaz bileşeni olmak zorundadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir