Kuzey Avrupa’ya giriş, mitolojilerinin anlattıkları

Mitoloji belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaları aktarmaya yönelik söylencelerin bütünüdür. Bunların bir kısmı ahlakla yaratılışla ilgili bilgileri, bir kısmı tarihle ilgili aktarımları ve bir kısmı da genel ahlakla ilgili örnekleri barındırır. Dünyada kabilelerden tutun, büyük kültürel eserler bırakmış devletlere kadar her topluluğun kendine ait bir mitolojisi vardır. Mitolojinin bu kadar ilginç olmasının esas özelliği ise genellikle yazılı metin barındırmamaları, halk ozanlarının aktarımlarıyla günümüze erişmeleridir. Okuduklarımızın çoğu yakın zamanda yazılı metin haline getirilmiştir. Yaşadığımız dönemin kısa hafıza sorunu dikkate alındığında bir mitolojik anlatının binlerce yıl ve pek değişmeden bugüne kadar erişmiş olması çok ilginçtir, hatta açıklama açısından baktığınızda “kolektif bilinçdışı ya da akaşik bellek” gibi tam karşılığı bilinmeyen olasılıkları destekler. Mitolojinin kökeni ya da çeşitliliği konusunda çok sayıda makaleye internet aracılığıyla erişilebildiğinden biz bu konuda daha fazla detay aktarmayacağız.

Kuzey Avrupa ülkelerinin genel özellikleri

Bu yazıların başlangıcını sağlayan kişi siteyi düzenleyen sevgili Web Master arkadaşımızdır. Konu ilginçtir, çünkü Kuzey Avrupa ülkeleri ilginçtir, Kıta Avrupası çerçevesinde incelendiklerinde gerek inançları ve gerekse mitolojileri açısından farklı bir soy olarak görünürler. Nitekim bu özellikleri yakın tarihte de değişmez. Çoğu Avrupa Birliği’ne sıcak bakar, ama üyesi değildir. Fizyonomik özellikleri beyaz tenli, uzun boylu, sarışın olmaları vesilesiyle Slav ırklarını çağrıştırsa da, kültürel anlamda ayrılırlar.

Bu milletler aynı zamanda pek de savaş yanlısı değildir, yakın zamanda yapılan dünya savaşlarına katılmazlar, bu yaklaşımın barış yanlısı olmalarından mı yoksa başka nedenlerle mi olduğu da açık değildir (genç nüfusun az olması ya da coğrafyanın zorunlu olunmadıkça eyleme müsaade etmemesi). Şehirlerinin ortalama Avrupa şehirlerinden çok da farklı bir yapısı yoktur, ama coğrafyada dağınık olarak yerleştiklerinden telefon hattı döşemek zordur; nitekim cep telefonu olarak bilinen kavram onlardan doğmuştur. Bugün artık marka olarak tercih edilmeseler de Ericsson ve Nokia da Kuzey Avrupalıdır, ama iş alanlarını altyapı ve sistem kurmaya aktarmışlardır, baz istasyon yapımında faaliyetleri daha yoğundur. Ülkelerin kişi başı gelir düzeyi çok yüksektir, genellikle İngiltere benzeri bir yönetimleri vardır, adlandırma monarşi, uygulama demokrasidir.

Farklı mitolojik yapı

Buna karşılık Kuzey Avrupa ülkeleri anlatısına mitolojik açıdan bakıldığında da akıllar karışır. Çünkü burada Kıta Avrupası ve güneyin anlatısından farklı olarak deniz ağırlıklı bir mitoloji bulunur. Tanrılar panteonu (hiyerarşisi) kısmen benzerlik gösterir, oysa yaratılışa dair mitolojileri bambaşkadır. Vikipedi’den alıntılayarak işi kolaylaştıralım:

“Dünya daha var olmadan önce 11 nehir akan Niflheim‘da ölüm var oldu. Niflheim’ın güneyinde başka bir sıcak dünya daha oluştu; Muspell; Devlerin koruduğu yer. Devler buraya Stur yani Siyah dediler. Niflheim’ın nehirleri donmuştu. Bu nehirlere Ginnungagap dendi. Günün birinde Muspell’deki kıvılcımlar nehirlerin üzerine düştü ve nehirleri eritti. Erimiş nehirlerden oluşan damlacıklar Ymir‘i şekillendirdi ve Ymir’in terinden diğer dişi ve erkek devler oluştu.”

Bu anlatıda klasik mitolojiyi çağrıştıran “devlerin” varlığıdır. Ama detay okursanız sonuç çok daha şaşırtıcıdır…

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir